14.2 C
Kiev
Perşembe, Mart 28, 2024
spot_imgspot_imgspot_imgspot_img

Tarihin ilk Türkiye Ukrayna sanayi forumu, Türkiye’de gerçekleşiyor, Burak Pehlivan

turkish_ukrainian_friendship

Demir Perde yıkılıp, Sovyetler Birliği dağılınca, Orta ve Doğu Avrupa’dan, Orta Asya Türk cumhuriyetlerine, Baltık Deniz’inden Vladivostok’a, Balkanlar’dan Kafkaslar’a çok geniş bir coğrafyada bir güç boşluğu oluştu. Baltık devletleri hariç, Rusya Federasyonu eski Sovyetler Birliğini oluşturan cumhuriyetleri Bağımsız Devletler Birliği çatısı altında toplamaya çalışırken, Avrupa Birliği ve ABD, Orta ve Doğu Avrupa’da bu boşluğu ekonomik ve siyasi olarak hızla doldurdu. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, IMF, Dünya Bankası gibi kurumlar finansal olarak bölgedeki altyapı reformlarını desteklerken, Avrupa Birliği ile ise kıtaya ebedi barış ve refahın geleceği düşüncesiyle geniş mali paketlerle bu büyük değişim ve dönüşümlerin önünü açtı. Birkaç dalga halinde Doğu Avrupa ülkeleri, Baltık cumhuriyetleri ve Balkanlar, NATO üyeliğiyle Batı’nın güvenlik şemsiyesi altına girerken, AB üyeliğiyle siyasi ve ekonomik olarak Batı Bloğu’nun bir parçası haline geldiler. 2000’li yılların başına kadar, iktisadi ve siyasi açıdan toparlanamayan Rusya ise bu süreci engelleyemedi.

Poland-and-Bulgaria-638925

Ülkemiz bu döneme, sahip olduğu yetersiz finansal kaynakları, kalkınmışlık oranı, girişimci sınıfının eğtim ve deneyim düzeyiyle hazırlıksız yakalandı Avrupa’daki bu büyük değişimde söz sahibi olma şansını ıskaladı. Orta Asya Türk cumhuriyetleri ve Kafkaslar’da ise coğrafi yakınlık, tarihi ve kültürel bağlarla kısmen de olsa bu açıklar kapatıldı ve nispeten olumlu bir pozisyon alınabilindi. Ukrayna bu 25 yıllık sürecin neredeyse tamamında Batı ve Rusya arasında seçim yapmakta zorlandı ,ta ki 2014 yılının şubat ayına kadar. Cumhurbaşkanı Yanukoviç’in ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanan Avrupa Meydanı olayları sonrasında oluşan hükümetler ve meclisler, artık bir daha geri döndürülmeyecek şekilde tercihlerini Batı’dan yana yaptılar. Rusya ile yaşanan siyasi gerilimin ekonomiye yansıması, AB ile yapılan Ortaklık ve Serbest Ticaret Antlaşmalarının yürürlüğe girmesinin etkisiyle Ukrayna’nın dış ticaretinde çok büyük bir değişim gerçekleşiyor. Çok değil bundan birkaç yıl önce %30-35 oranla ülkenin en büyük dış ticaret partneri olan Rusya’nın payı %8’lere düşerken, AB’nin payı ise %30’dan, %45’e çıkmış durumda. Ülkenin ekonomik ve siyasi kurumları yeni baştan kuruluyor, standartlar değişiyor. Batı, Ukrayna’daki yapısal reform sürecini, dört yılda 35 milyar dolarlık bir finansal paketle destekliyor.

Kuzey komşusu Ukrayna’da bu büyük dönüşüm yaşanırken, Türkiye 25 yıllık önceki Türkiye değil artık. Son yirmi yıldır AB ile gümrük birliği olan ülkemiz ekonomisini büyük oranda Avrupa ile bütünleştirmiş durumda. Dış ticarette, kalkınmada, bankacılıkta, finansta, özelleştirme alanında ciddi kurumlar oluştu, birikimler elde edildi. İşadamlarımız artık çok daha bilinçli, eğitimli ve deneyimli. Şirketlerimizin sermaye yapıları güçlü, her yıl yurtdışında milyarlarca dolarlık yatırım yapabilecek hale geldiler. Yabancı dil sorununu çözen Türk profesyonelleri, dünyanın her ülkesinde çokuluslu firmaların üst düzey yöneticilik görevlerini başarıyla gerçekleştiriyorlar. Dolayısıyla tarihin en iyi ekonomik ve siyasi ilişkilerini yaşadığımız Ukrayna’daki bu büyük değişim ve dönüşümde söz sahibi olabilme, yeni Ukrayna’nın kuruluş sürecinde bu dost ülkeye katkıda bulunabilme adına her türlü imkana bugün sahibiz. Gerek devlet, gerekse özel sektör olarak çok daha fazla sorumluluk alabiliriz.

Aslında, Ukrayna’da durumumuz şu an bile fena değil. Ülkedeki Türk sermayesi 2 milyar doların üzerinde. Müteahhitlerimiz gerçekleştirdikleri 5 milyar doların üzerinde taahhütle, ülkenin en prestijli alt ve üstyapı projelerine imza atarken, metro ve yol inşaatları, enerji santralleri yeni kazanılan ihalelerden yalnızca birkaçı. Ukrayna’nın en büyük üç mobil operatöründen biri Turkcell, önde gelen birçok perakende markası ya Türk ya da Türkler tarafından yönetiliyor. Ülkenin her yanına yayılmış saygın işadamı derneklerimiz var. 1200’dan fazla personele sahip Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının özel gözlem misyonunun başında bir Türk diplomat görev yaparken, Ukrayna’nın en büyük yabancı sermaye yatırımcısı Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın ülke başkanı ise bir Türk bankacı. Birçok çokuluslu firmanın üst düzey yönetimlerinde Türk profesyonellere rastlıyoruz. Türk Havayolu şirketleri İstanbul’dan ülkenin sekiz farklı şehrine uçarken, Türk Havayolları Ukrayna’daki en büyük yabancı havayolu şirketi. Türkiye, Ukraynalılar’ın en çok tercih ettiği turizm destinasyonu. Ancak bunlar yeterli mi? Tabii ki değil. Hala havayolu şirketlerimiz ek uçuş hakkı almakta zorlanıyorlar, zaman zaman sudan bahanelerle kazanılmış haklara bile sorun çıkarılabiliyor. İki ülke açısından ama özellikle de Ukrayna açısından büyük önem taşıyan Türkiye Ukrayna Serbest Ticaret Antlaşması hala imzalanmadı. Siyasette, danışman kadrolarında, devlet kurumlarında, kamu kuruluşlarının üst yönetimlerinde bırakın Almanya’yı, komşu Polonya’yı, birkaç milyonluk nüfusa sahip Gürcistan’dan, Baltık Cumhuriyetleri’nden yüzlerce isme rastlarken, bu alanlarda hiçbir Türk uzmanı göremiyoruz. Halbuki, Ukrayna’nın IMF ile ilişkilerinde, AB ile ekonomisini bütünleştmesinde ve ihtiyaç duyduğu hızlı kalkınma sürecinde Türkiye çok iyi bir model olabilir, bu alanlarda birçok Türk görev alabilir.
dev_yatirim_yakinda_kocaeli_de_h285296_8a8d8
Ukrayna ve Türkiye arasında son birkaç yılda ve özellikle de son aylarda devletler düzeyinde trafik hızlandı. Nitekim havacılıktan, savunma sanayine, eğitimden, kültüre; turizmden, ekonominin farklı dallarına iki ülke arasında birbiri ardına birçok antlaşma imzalandı, imzalanıyor. Siyasi ve teknik heyetlerin karşılılı ziyaretleri hiç olmadığı kadar sıklaştı. Biz de iş dernekleri ve özel sektör olarak bu sürece elimizden geleni katkıyı yapmaya çalışıyoruz. Ukrayna’nın Türkiye’de, Türkiye’nin ise Ukrayna’da daha çok ve doğru bir biçimde gündeme gelmesi için onlarca konferans, yuvarlak masa toplantısı, panel ve seminer düzenledik, düzenliyoruz. Ancak 31 mayıs-4 Haziran tarihleri arasında, Türkiye’nin sanayi merkezi Kocaeli’de tarihte ilk kez gerçekleştireceğimiz Türkiye Ukrayna Sanayi Forumu bu anlamda çok özel bir proje olarak karşımıza çıkıyor. Uluslararası Türk Ukrayna İşadamları Derneği(TUİD), ülkemizin bu coğrafyaya dönük saygın düşünce kuruluşlarından EkoAvrasya, Ukrayna Sanayi ve Ticaret Odası ile İzmit Ticaret Odası’nın işbirliğinde düzenleyeceğimiz bu forum, bu makalede işaret etmeye çalıştığımız birçok konunun toplu olarak ve geniş bir biçimde gündeme gelmesini sağlayacak.

Müzakereleri 2007 yılından beri devam eden ve imzalanması artık son aşamaya gelmekle birlikte bir türlü imzalanamayan Türkiye Ukrayna Serbest Ticaret Antlaşması’nın iki ülke ekonomisine potansiyel getirileri bir panelle değerlendirilirken aralarında siyasilerin, üst düzey bürokratların, işadamlarının ve uzmanların bulunduğu 200’ün üzerinde katılımcı dört gün sürecek forum süresince görüş alışverişinde bulunma imkanına sahip olacak. Ukrayna’nın hızlı sanayi kalkınması için model gördüğü Türkiye’nin Organize Sanayi Bölgeleri yalnız sunumlarla katılımcılara aktarılmayacak, teknik gezilerle yerinde incelemeler yapılabilecek. Forumda ayrı başlıklarla ele alınacak Serbest Bölgeler, Teknokentler, Tübitak MAM gibi kuruluşların deneyimleri ise, Ukrayna’nın oluşturmaya çalıştığı yeni kurumlar açısından adeta kılavuz görevi görecekler. Hazırlıkları yaklaşık bir yıldır süren bu dev organizasyonun düzenlenmesi için oldukça uygun bir konjonktürdeyiz. İki ülkenin büyükelçiliklerinin, ilgili işadamları kurumlarının, kalkınma ajanslarının, kamu kuruluşlarının büyük desteğiyle artık son düzlüğe girildi, iki haftadan az bir zaman kaldı.
İzmit-Körfez-Köprüsü-Türkiye-Cumhurbaşkanı-Recep-Tayyip-Erdoğan-b-12
Türk ve Ukrayna iş dünyaları son beş yılda birçok ilke imza attı. Güzel olan bu ilkler, ilk olmakla kalmadı, birçoğu her yıl düzenlenen organizasyonlar olarak kurumsallaştı, kalıcı hale geldi. Hatta bu etkinlikler, başka ülkelerdeki Türk işadamı dernekleri tarafından model olarak görülmeye, örnek alınmaya başlandı. Tarihte ilk kez düzenlenecek Türkiye Ukrayna Sanayi Forumu’nun sonuçları itibarıyla kurumsallaşacağı ve devamlılık kazanacağı düşüncesindeyim. Dost ve komşu ülke Ukrayna, bugün Türkiye’nin desteğine hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyuyor. Yeni Ukrayna’nın inşaasında bu forum, küçük bir tuğla olacaksa, sanırım amacımıza ulaşmış olacağız.

Burak PEHLİVAN

www.burakpehlivan.org
http://twitter.com/bpehlivan
https://www.facebook.com/pages/Burak-Pehlivan/170855116313709

 

Burak Pehlivanhttps://burakpehlivan.org
Ukrayna, Ukrayna Türkiye ilişkileri, Doğu Avrupa ülkeleri ve yaşama dair bin beşyüzden fazla yazı, makale, bildiri ve rapor kaleme alan; OECD, EBRD, UNDP, USAID ve Dünya Bankası gibi uluslararası kurum ve kuruluşların organizasyonlarında Ukrayna, kalkınma politikaları, Ukrayna Türkiye ekonomik ilişkileri ve serbest ticaret gibi alanlarda uzman, konuşmacı olarak da görüşlerini paylaşan ve bu konularda onlarca konferans veren Pehlivan, Almanca, İngilizce, İtalyanca ve Rusça bilmektedir

Diğer Haberler

Bizi Takip Edin

26,500BeğenenlerBeğen
3,252TakipçilerTakip Et
3,989AboneAbone Ol
- Reklam -spot_img

Güncel Haberler