Ukrayna’nın başkenti ve aynı zamanda en büyük kenti olan Kiev, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle olduğu kadar, doğal güzellikleriyle ve sosyal yaşantısıyla da Doğu Avrupa’nın en dikkat çekici şehirleri arasında yer alıyor. Kiev, hem nüfus olarak hem de ekonomi olarak çok hızlı büyüyor
Yazı ve Fotoğraflar: Mehmet Çelik
Alman edebiyatçı Goethe’nin “İçinde parklar olan şehirler gördüm ama parkın içinde şehri ilk kez görüyorum” dediği Kiev’de, İbrahim Ünsal tarafından karşılandım. İbrahim Ünsal, Kiev’de de şubesi bulunan Alanya merkezli Welcome Tours ve Ideal Travel’in genç patronu. Alanyalı turizmciler genç meslektaşları İbrahim Ünsal’ı ve deneyimli bir turizmci olan ağabeyi Alpaslan Ünsal’ı bilirler. 2012′nin başında Kiev’de de ofis açarak büyümeye devam ediyorlar. Kendilerine, bu davetten dolayı teşekkür ederek, Kiev’de aldığım notları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Antalya Havalimanı’ndan, Kiev Borispol Havalimanı’na ulaşmanız yaklaşık 150 dakikalık bir uçuşla gerçekleşiyor. Benim gibi İstanbul’dan uçağa binerseniz yaklaşık 90 dakikada Kiev’desiniz. Havalimanına inerken sizi uçsuz bucaksız tarım arazileri karşılıyor. Ukrayna tarımda oldukça başarılı bir ülke. Ukrayna bayrağındaki sarı renk verimli buğday tarlalarını, yani refahı, mavi renk ise gökyüzünü, barışı temsil ediyor. Bir Türk firması olan Doğuş İnşaat tarafından yapılan Borispol Havaalanı’ndan Kiev şehir merkezine yarım saatte varıyorsunuz. Türk firmaları buradaki birçok ihalede öncü durumunda. Özellikle inşaat sektöründe Türk firmaları oldukça tanınıyor.
Kiev, 2.Dünya Savaşı’nda ağır kayıplar yaşamasına rağmen hızlı toparlanabilmiş bir şehir. Savaşta nüfusunun yüzde 80′ini kaybeden şehrin, bugün 3 Milyon’un üzerinde bir nüfusa sahip olduğu söyleniyor. Dinyeper Nehri kıyısında kurulu olan şehrin altyapısı Sovyetler Birliği döneminde büyük bir önem verilerek yapılmış. Dünyanın en büyük ve en derinde bulunan metro ağına sahip şehirlerinden biri olan Kiev’de ulaşım son derece rahat. Şehir içi yollar genelde tek yön ve dört şeritli. Toplu taşıma, çoğunlukla elektrikle çalışan körüklü otobüslerle sağlanıyor. İstanbul’daki metrobüslere benziyor. Ancak İstanbul’daki gibi özel yol yok ve şehir içi trafiğinde elektrik telleri altında ilerliyor bu otobüsler. Trafikteki diğer sürücüler bu otobüslerin şeridine girmemek için oldukça dikkatliler. Her köşede trafik polisi bulunan şehirde sürücüler trafik kurallarına karşı çok duyarlılar.
Şehirde ilk gözünüze çarpan, taş işçiliği ile süslenmiş tarihi binalar, altın renkli kubbeleri ile gösterişli kiliseler, çok büyük anıtlar ve heykeller oluyor. “Şehir, buram buram tarih kokuyor” benzetmesi yapmak hiç de yanlış olmaz sanırım. Kiev’in merkezi, en ünlü caddesi olan Kreschatik’in de bitiş noktası olan Özgürlük Meydanı kabul ediliyor. Cadde hafta sonları aşırı yaya trafiği nedeniyle araç trafiğine kapanıyor. Kreschatik Caddesi ve Özgürlük Meydanı hafta sonlarında adeta insanların akınına uğruyor.
Kiev’deki oteller genellikle dünyaca ünlü zincir oteller. Küçük otel sayısı çok az. Dolayısı ile pek çok turist, kısa süreli kiralık evleri tercih ediyor. Haftalık ya da 15 günlük kiralık ev tutmak, oldukça tercih edilen bir yöntem. Kiev’de ulaşım başta olmak üzere, doğal gaz, elektrik, su ve telefon oldukça ucuz. Ukrayna’da benzin fiyatı, Türkiye’deki fiyatın yarısı tutarında. Litresi 1,5 Dolar’dan satılıyor. Trafikte çok sayıda büyük motor hacmine sahip araç var. Bunda benzinin ucuz olmasının da katkısı olduğu kesin.
Kiev’de birçok Türk girişimci bulunuyor. Türk Ukrayna İşadamları Derneği (TUİD) Başkanı Burak Pehlivan ile adı “Marmaris” olan şık bir restoranda, kahvaltıda bir araya geldik. Genç yaşına rağmen son derece bilgili ve başarılı bir işadamı olan Pehlivan, esprili bir dille, TUİD olarak Ukrayna’ya sığamadıklarını ve Romanya başta olmak üzere çevre ülkelerdeki Türk işadamlarıyla da sürekli buluşup yeni projeler geliştirdiklerini dile getiriyor.
Kiev’de Cuma Namazı için Türklerin buluşma noktalarından biri olan Türk Camii’ne de gittik. Cuma Namazı ardından herkese kuru fasulye ve pilav ikramı yapılıyor. Kiev’deki gurbetçiler bu şekilde bir nebzede olsa memleket hasretini gidermeye çalışıyor, aynı zamanda birbirleriyle tanışma ve kaynaşma fırsatı da buluyorlar. Türkiye’nin değişik şehirlerinden ve farklı meslekten Türk gurbetçilerle tanışmak ve sohbet etmek oldukça keyifliydi.
Çok sayıda üniversitenin bulunduğu Kiev’de, müze, opera ve kültürel binaların sayısı da oldukça fazla. 2.Dünya Savaşı Müzesi de bunlardan biri. Müze o kadar ayrıntılı ki, müzeyi gezerken savaşın soğukluğunu adeta içinizde hissediyorsunuz. Savaşta kullanılmış aklınıza gelebilecek her şey ve daha fazlasını burada görmeniz mümkün. Benim için en etkileyici salon, giyotin ve insan öğütme makinesinin olduğu bölümdü.
Büyüyen ve gelişen Kiev’de yatırımları her yerde görmek mümkün. Kiev Golf Kulübü de bunlardan biri. Şehir merkezine 45 Km. mesafedeki kulüp son derece büyük ve ciddi bir yatırım. Kiev’e gidip de o meşhur parklarını gezmemek olmaz. Kiev’in dünyaca ünlü parkları gerçekten çok büyük ve parktan çok ormana benziyor. Devasa ağaçların yanı sıra oradan oraya koşturan sincapları izlemek gerçekten keyifli. İnsanlar, yürüyüş yapmak için ya da huzur bulmak için adeta parklara akın ediyorlar.
Kiev hakkında yazılabilecek çok fazla şey var ama buna sayfalar yetmez. Kiev’in gündüzünü yazmaya çalıştım. Gece hayatı ile ilgili fotoğrafları ve notlarımı ilerleyen sayfalarda bulacaksınız.
Bitmek bilmeyen Kiev geceleri
Kiev, gündüzüyle olduğu kadar, gece hayatıyla da turist çeken bir şehir ve bu şehirde eğlencede saat sınırlaması yok. Tüm mekanlar sabaha kadar açık ve eğlence bitmek bilmiyor. Geceleri de canlı ve yaşayan bir şehir olan Kiev, kaliteli ve şık eğlence mekanları ile dolu. Eğlence mekanlarının kapılarında her zaman bir kuyruk, bekleme ve güvenlik kontrolü var. Kiev’in en ünlü mekanlarının başında Shooters, Buddha Bar, D’Lux, Vodka Bar ve Arena geliyor. Mekanlarda müzik ve servis kalitesinden ödün verilmiyor. Hemen her mekanda profesyonel dansçılar ve kostümlü animatörler var.
Kiev’de gençler giyimlerine son derece özen gösteriyorlar. Özellikle kadınlar şıklık ve güzel görünmek konusunda çok özenliler. Gece 22.00′den sonra dolmaya başlayan mekanlar 01.00 ile 04.00 arasında en kalabalık anlarını yaşıyorlar. Mekanlar genellikle sabaha kadar açık ve eğlencenin temposu hiç düşmüyor.
Kiev’in gece hayatında ilk keşfettiğim mekan Shooters oluyor. Osman Ömer Bekmezci tarafından işletilen Shooters’ın gece müdürleri ise ikiz kardeşler İlker ve Soner Kılınç. Restoran bölümünde halkla ilişkiler müdürü yine bir Türk. “Kiev’in Kaya Abisi” olarak bilinen Kaya Bey, sohbeti ve esprileri ile herkesin gönlüne taht kurmuş. Shooters, 3 kattan oluşan bir mekan. Zemin katta nargile cafe bölümü var. Giriş katı restoran bölümü ve üst kat gece kulübü olarak hizmet veriyor. Barda hafta içi günlerde canlı müzik de yapılıyor ve müzik grubunda da Türk gençler var. Hem mutfağı ile hem de gece kulübü ile Kiev’in en ünlü mekanları arasında yer alan Shooters’da, İskoç eteği giyen erkek garsonların nargile servisi yapmaları oldukça dikkat çekici bir görüntü oluşturuyor. Shooters’a genellikle Ukraynalılar geliyor. Devamlı müşterileri arasında bürokratlar, işadamları, siyasetçiler, sanatçılar ve Kiev’in cemiyet hayatından ünlü isimler oldukça fazla. Kadrosunda birçok Türk olmasına rağmen, mekanda müşteri olarak Türk turist görmek neredeyse imkansız. Mekan, turistten çok yerli halka hizmet veriyor ve müşteri seçiminde son derece titiz davranıyor.
D’Lux isminden de anlaşılacağı gibi son derece lüks bir mekan. Mekanın girişindeki uzun merdivenler kırmızı halı ile kaplı. 3 katlı mekanın giriş katında fotoğrafçılar ve renkli kostümleri ile animasyon ekibi karşılıyor sizi. Lounge bar tarzındaki giriş katından yukarı çıktığınız zaman son derece büyük bir dans pisti ve tıklım tıklım bir kalabalıkla karşı karşıya kalıyorsunuz. D’lux’te dans gösterileri ve DJ’lerin şovları bitmek bilmiyor.
Vodka Bar, şehrin tam göbeğinde yer alan ve son derece kolay girilebilir bir mekan. Müşteri seçimi konusunda D’Lux ve Shooters kadar sıkı değiller. Vodka Bar, herkesin rahatlıkla girebileceği, pek fazla müşteri seçmeyen, eğlenceli ve samimi bir ortama sahip. Çok fazla vaktim olmadığı için Arena ve Buddha Bar’a gidemedim. Siz ihmal etmeyin ve oralara da gidin.
Kiev hakkında bugüne kadar duyduklarınız ve bildiklerinizi bir köşeye bırakın. Kiev’i, gidip kendi gözlerinizle keşfedin.
- Kiev’deki bir çok bina mimarisi ile dikkat çekiyor.
- Kiev’de yapımı devam eden yeni köprü.
- Parklar sonbahar renkleriyle süslü.
- Alanya Kalesi’ne yapılması konuşulan hafif raylı sisteme örnek olabilecek Kiev Finiküleri.
- Tankların üzerine çiçek ve kelebek resimleri yapılmış.
- Aziz Andriy Kilisesi – Yer altında bulunan 2. Dünya Savaşı Müzesi’nin üzerindeki devasa Vatan Ana (Rodina Mat) Heykeli.
- 2. Dünya Savaşı Müzesi’nde sergilenen giyotin.
- 2. Dünya Savaşı Müzesi’nin bahçesindeki Zafer Anıtı.
- St. Nicholas Roman Katolik Katedrali
- Savaşta kullanılmış bir kamyonet.
- Kiev’in renkli caddelerinden biri.
- Kiev Golf Kulübü
- Elektrik ile çalışan körüklü şehir içi otobüsleri.
- Şehrin göbeğinde sergilenen bir tank.
- Anıtlar ve heykeller, Kiev’in en dikkat çekici unsurları arasında. – Kalabalık bir caddedeki şemsiye ağacı.
- Kiev Ulusal Taras Shevchenko Üniversitesi
- Türklerin her Cuma Namazı’nda buluştukları Türk Camii.
- Türk gurbetçilere her hafta Cuma Namazı’ndan sonra caminin yemekhanesinde kuru fasulye ikram ediliyor.
- Opera Binası
- Welcome Tours ve Ideal Travel sahibi İbrahim Ünsal ile TUİD Başkanı Burak Pehlivan
- Shooters Gece Müdürleri ikiz kerdeşler İlker ve Soner Kılınç, Galatasaray eşofmanları ile.
- İbrahim Ünsal ve Osman Ömer Bekmezci – Nargile servisini İskoç etekli garsonlar yapıyor.
- D’Lux’ün giriş merdivenleri.
- Shooters’da hafta içi günlerde canlı müzik de yapılıyor.